TURGAY DEMİR – GÖZÜ YAŞLI AMA GURURLUYUZ
Deprem dalgaları milletçe hepimizi kalbimizin tam orta yerinden vurduğu andan itibaren tarifi imkansız duygular yaşıyoruz. Bir yanda can kurtarmak için kendi canlarını tehlikeye atan AFAD başta arama-kurtarma faaliyeti yapan aslan yürekliler, diğer yanda ilk saniyeden itibaren elinden gelen yardımı yapmak için çırpınan koca bir millet.
Devletimizle, milletimizle ne kadar gurur duysak azdır. Çok büyük bir felaket karşısında (istisnalar hariç) milletçe kenetlendik, yardımlara, can kurtarmaya odaklandık. En son ulusal kanallarımızın ortak yayınında rekor bağışlar toplandı.
Yaraları sarmak için çaba harcayan tüm güzel insanlardan Allah razı olsun. Rabbim ülkemizi ve tüm diğer ülkeleri böyle felaketlerin benzerinden, beterinden korusun.
YARALAR SARILACAK
Bu yaralar da sarılacak elbet. Kötü gündür, gelip geçecek. Bir yandan da hayat devam ediyor, edecek, çünkü dünya dönüyor… Dolayısıyla ara verdiğimiz ligimiz ne olacak, merak konusu. TFF de öncelikle yardımlara odaklandığı için Süper Lig’le ilgili net bir karar almış değil.
Adil, insanların vicdanını rahatsız etmeyecek bir kararla Gaziantepspor, Hatayspor ve Malatyaspor başta olmak üzere, deprem nedeniyle liglerine devam edemeyecek kulüplerimizin de haklarının korunacağına inanıyorum.
Süper Lig’den çekildiklerini açıklayan kulüplerimizin bazı oyuncuları diğer kulüplere transfer oldu. Beşiktaş da, daha önce kadrosuna kattığı Vincent Aboubakar, Amir Hadziahmetovic, Onur Bulut ve Omar Colley’in ardından Gaziantepspor’un yıldız oyuncusu Maxim’i renklerine bağladı.
HEPSİ DE KALİTELİ
Golcü, stoper, ön libero, sağ bek, 10 numara… Weghorst gidince ön taraf boşalmıştı, stoperde zaten ihtiyaç vardı, savunmanın sağında da sağlam bir alternatif şarttı. Yani nokta atışı transferler yapıldı diyebilirim.
Alınan oyuncuların her biri kaliteli. Aboubakar, Hadziahmetoviç, Onur Bulut, Maxim zaten bilinen isimler. Omar Colley de Kartal’ın savunmadaki eksiğini tamamlayabilecek kalibrede.
Hangisi, ne kadar uyum sağlar bunu şimdiden kestirmek zor. Ancak Beşiktaş’ta forma rekabetinin artık çok daha çetin olacağını söylemeliyim. Maxim’le birlikte Aboubakar’ın performansının da artması büyük ihtimaldir.
Onur Bulut, haftalardır formsuz olan Roiser’den sonra ilaç gibi gelecektir, Hadziahmetoviç de Gedson’la birlikte orta alanda Şenol hocanın istediği dinamizmi yakalamasını sağlayacaktır.
KENETLENME VAKTİ
Beşiktaş’ın lig yarışında geri kaldığı malum ancak sezon bitince yenisinin başlayacağı da başka bir gerçek. Bu sezon en iyisini yapmaya çalışırken yeni sezona hazırlanmak da büyük bir kazanım olabilir.
Transferlerin de (kiralıklar dahil) ona göre yapıldığını düşünüyorum. Evet bir yandan deprem yaralarını sarmaya çalışırken diğer yandan yavaş yavaş hayatın normalleşmesi için çaba harcamalıyız.
Hepimize düşen ortak görev zor günlerde kenetlenmek ve el ele vermektir. Cumhuriyet’in 100. Yılında, emperyalizme kafa tutabilecek, savunma sanayi başta, hiçbir alanda kimseye muhtaç olmayacak daha güçlü bir Türkiye uğruna mücadele eden herkese selam olsun.
ZEKİ UZUNDURUKAN – TÜYLER DİKEN DİKEN
Trabzonspor, Basel karşısında maça şu 11 ile çıktı: KAHRAMANMARAŞ, HATAY, GAZİANTEP, MALATYA, ADIYAMAN, ADANA, OSMANİYE, ŞANLIURFA, DİYARBAKIR, KİLİS, ELAZIĞ!
Sadece bir şehrin değil, yüreği derinden yaralı güçlü ve büyük bir ülkenin maçıydı. Maçtan önce tribünde yükselen muhteşem koreografi çok anlamlıydı. Tüylerimiz diken diken oldu! Gözlerimiz yaşardı, kalplerimiz ağladı! Emeği geçenlerin eline, yüreğine sağlık.
Akyazı’da tribünleri dolduran taraftarlar, ‘Acının rengi olmaz, biz kardeşiz’ diye haykırdılar. Dakikalar 1’i gösterdiğinde ‘Adana, Adana!’, ‘Adana burada!’ sesleri, bizleri derinden etkiledi. Gözlerimiz yaşlı, yüreğimiz ağlayarak izledik Basel maçını.
Plaka numaralarına göre depremin acısını en derinden hisseden illerimiz ve o illerdeki depremzedeler için tek ses tek yürek oldu Şenol Güneş Stadı’ndaki taraftarlar! Ekranları başındaki milyonlarca futbolsever de aynı acıda buluştu! 85 milyonun kalbi, Trabzon’da attı.
Farklı renkler, Akyazı’da tek renk oldu! Tribünlerdeki Fenerbahçeliler, Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Bursasporlular ve tüm takım taraftarları tek ses, tek yürek oldular. Dostluğun, dayanışmanın, yardımseverliğin en güzel örneğini verdiler. Helal olsun kar, yağmur, soğuk demeden yurdun dört bir yanından Trabzon’a Türkiye’nin maçını izlemeye giden futbolseverlere…
Dün gece Şenol Güneş Stadı’nda dünyanın en anlamlı ve en güzel tribün manzaralarını izledik. Taraftarlar, tüm dünyaya şu mesajı verdiler: ‘Biz kenetlendik, tek ses, tek yürek olduk. Acılarımızı bölüşüp, yaralarımızı hep birlikte saracağız.’ Kocaman bir alkış sizlere! Hep birlikte daha güçlüyüz; çok güçlüyüz çok!
Biz hep birlikteyiz! Biz beraberiz! Maçı yazmak isterdim ama gözlerimiz buğulu, acımız büyük! Dün gece futbol ailesi; başkanıyla, futbolcusuyla, teknik heyetiyle, taraftarı ile tarih yazdı!
Bu kenetlenme, bu birliktelik, bu dayanışma ancak Türk Milleti’nde olur! 85 milyon Akyazı’daydı… Türkiye buradaydı! Büyük ve güçlü bir milletiz! Biz Türkiye’yiz! Ne mutlu Türküm diyene!
MAÇIN ANALİZİ
Trabzonspor; bunca acıya rağmen, milli maç havasındaki karşılaşmada etkili bir futbol ortaya koydu. Maçta çok pozisyon bulduk. Maxi Gomez’in kanada inip ceza sahasına kestiği öldürücü toplar şahaneydi.
Bu ‘al da at’ güzelliğindeki ortalara Trezeguet ve Bakasetas iyi vurdu aslında ama kaleci müthiş çıkardı bu şutları… İkinci yarıda aynı görüntü devam etti, bu kez Maxi Gomez’in çevirdiği topa yine Trezeguet vurdu, kaleciden dönen topu bu kez Larsen ağlara gönderdi. Trabzonspor, adeta bir milli maçı kazandı!
REHA KAPSAL – 11’E 90
Türk olmanın büyük gururunu yaşadığımız bu hayatta, nice sevinçler ve hüzünler biriktirdim. Son katılan üzüntü ise nice canlarımızı yitirdiğimiz “asrın felaketi” olan DEPREM oldu. Kimimiz afet alanında canla başla can kurtarırken birçoğumuz da televizyonlar karşısında hıçkırıklara boğulduk.
Dualarımız karışırken camilerde okunan selayla yine çok şükür bir olduk. Milletimi her milletten ayıran en büyük özelliği de bu değil mi? Türk insanı sevincini, üzüntüsünü tek yaşayabilir ama konu vatansa hep bir olmayı bilen ne güzel bir millettir.
Enkazdan çıkarken küçük yavrucağa ‘Su ister misin?’ diye sorduklarında, ‘Daha muayane olmadım ben’ diye verdiği o masum cevapta şunu sorguladım: “Acaba doktora görünmesi gereken, bu afetin büyüklüğünü idrak edemeyenler mi?”
Tek yürek kampanyası ile yaralarımızı sarmaya başlarken büyük iş adamlarıyla kumbaralarını kıran minik yavrularımızın bağış yarışlarını yine gözyaşlarıyla izledik. Tüm zor zamanlarda tek yürek olan asil bir milletin ferdi olmaktan çok mutlu ve gururluyum. Güçlü bir devletin şanlı bayrağı altında bana yaşama şansı veren Rabbime şükürler olsun.
Dün akşam duygusal olarak çok zor bir müsabakaya çıktım. Evet doğru okudunuz. Ben çıktım, Doktor Mehmet, Marangoz Ali çıktı. Ayşe teyze, Muzaffer amca, tüm kulüp başkanlarımız, hocalarımız, sporcularımız çıktı.
Ve evet sahaya 90 milyonun manevi gücünü üzerinde hisseden Trabzonspor çıktı. Dün gece milli formamızın rengi bir maçlığına adeta bordo-maviydi. Onlar 11, biz 90 milyonduk. Tribünlerde ise şanlı Türk milleti…
