
EMRE BOL – SONUNA KADAR…
Her maçta skor üretebilmeyi başarmış Ferençvaroş takımı özellikle ilk yarıda Fenerbahçe’yi savunan taraftı. Bazen hatta çoğu zaman Tedesco’nun kararlarına saygı duyuyorum. Talisca’yı, “sonradan oyuna” alma konusundaki tercihini her zaman destekleyeceğim. Zira 11’de başlamakla sonradan oyuna girmesi arasında dağlar kadar fark var. Bence 70-80’de oyuna dahil olunca çok daha etkili oluyor. Uzak vuruşlarda zaten inanılmaz bir adam. İki ayağını da mükemmel kullanıyor. Belki oyun trafiğine girmekte fiziksel olarak zorlanıyor ama şut özelliği benzersiz. John Duran’la birlikte sahada olduklarında daha etkili oluyor. Öte yandan Duran’ın Fenerbahçe’de oynadığını ve hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini bilmesi gerekir. Öyle kafana göre

Rakip Ferençvaroş’un organize olduğunu söylemek gerek. Çabuk ve hareketli oyunculara sahipler… Alvarez’in muhteşem oyunu rakibin organize hücum etmesini büyük ölçüde engelledi. Yiğit Efe’yi çok beğendim. Aferin evlat! Bu şekilde güçlü devam edersen önün her daim açık olacak. Sana güvenen bir hocan varken onun kıymetini bil. Her istatistikte önde olup maçın berabere bitmesi Fenerbahçe için kaybedilmiş 2 puan anlamına geliyor. Kazanılacak karşılaşma ne yazık ki berabere bitti. Bu takım Avrupa Liginde yola devam eder. Sonuna kadar…

GÜRCAN BİLGİÇ – MÜCADELE SÜPER
Maçın mana ve önemi sakin olmayı birinci sıraya koydu. Beşli savunan, iki santraforla fırsat bekleyen ve bunu defalarca kanıtlamış bir takım vardı karşılarında. Hem onları kaleden uzak tutmak gerekiyordu, hem de “üç puan ilacına” kavuşmak. Merkezdeki eksikler (Bartuğ da listede yoktu) Asensio’yu kaleden uzaklaştırmaya mecbur etti Tedesco’yu. Talisca oyunu kurma görevine, atakları da bitirme görevini ekledi. Oyun aklının karışması beklenendi. Fenerbahçe’nin buna karşılık her iki kanat için de setleri vardı. Kerem – Talisca ve Brown soldan, Oğuz – Semedo ve Asensio sağdan kısa pas üçgenleri ile defansın arkasına sarkmak istediler. Başardıkları anlar da oldu ama devre bittiğinde Macarlar’ın direkten dönen iki şutu vardı.

Oyun planına ve taktik disipline rağmen bireysel hatalar ve top kayıplarıyla rakibi davet ettiler kalelerine. Skriniar ve Ederson’a rağmen ikinci sınıf takıma yakışacak kornerden kafa golünü yediler. Daha uygununda Nesryi avuta attı. Yoklardan çözüm bulmak… Yiğit Efe güzel gecesini tamamlayamadı. Mert oyuna girdi ama üç oyuncunun mevkisi değişti. Alvarez stoper oldu, Semedo ön libero. Bir hazırlık maçında olması gereken, riskli deneme… Oğuz’un sola yaklaşması, Nene’nin direkt oynama isteği, rakip ceza alanındaki kaosun arkasından Talisca’nın fırsatı değerlendirmesi… İki takımın oyun dengesinde beraberlik normal sonuç gibi gözükse de, 10 kişi kaldıktan sonra bile kazanmanın peşine düştüler. Duran tuzağa düştü ama tüm takım peşinden geldi, intikamını kovaladı, Macarları kendi ceza alanlarında bıraktılar. Gerilimi yüksek tutup, neleri yapamayacaklarını gösterdiler. Kazanmak önemliydi, kazanmak kadar kafa tutmak da… Pazartesi öncesinde güven tazelediler.

MUSTAFA ÇULCU – DURAN’A YANLIŞ KART
UEFA’nın, Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi’nde başarılı seri yakalamış ve ilk 8 hedefi olan ülkemizin 2 değerli takımının çok kritik salı ve perşembe maçlarına aynı ülke hakemlerini göndermesi kafaları karıştırdı! Hani UEFA’nın olmazsa olmazları saygınlık, güvenirlilik ve marka değeri nerede kaldı? Burgos’un topu oynatma isteği yüksek ancak zaman zaman oyunun içinde kalıyor. Acemi beden dili sergiliyor. Hatta telaşlı ve panik güven vermiyor. 23’te Semedo-Keita mücadelesinde Fenerbahçe penaltı bekledi devam kararı doğru .Sarısı olan Yiğit Efe 54’te Zachariassen’e faulünde ikinci sarıyı görebilirdi! Uzatmalarda Duran’a çıkan kırmızıya asla katılmıyorum çünkü kafa atmıyor, kafa kafaya didişme var, sarı yeterliydi. Oyun son dakikalar sertleşince kontrolde zorlanan Burgos’un stili, fauller ve kart uygulamalarının kalitesi çok düşüktü. Bu nedenle sakin giden oyun gerildi, 8 sarı, 1 kırmızı, 24 faulle oyunu zor tamamladı!









